O kadar uzun zaman olmuş ki girmeyeli, şifremi unutmayı geç, hangi mail hesabımdan girdiğimi bile unutmuşum. Rezalet..
Yazmayı sevmediğimden değil, çoğu zaman kendim yazıp kendim okuduğumu düşündüğümden ve bir de istikrarlı olmamamdan kaynaklanıyor evet. Bir hevesle başlayıp yarım bıraktığım o kadar çok şeyim var ki benim...
Al işte, bukle mesela.
Ne oldu? Açtığım gibi kapattım. Hemde birdenbire. Yeni malzeme siparişi vermeyi düşünürken, koli toplamaya başlayıverdim. Fikir yanlış mıydı? Hayır. Ama dışardan bakmakla içine girmek çok farklı işte. Yanlış lokasyon, hedef kitlenin dışında kalman, artık neredeyse tüm ev kadınlarının pasta yapıp çocuğunun sınıfına götürmeye başlaması ve oradaki tüm potansiyel müşterileri hemen hemen toplaması, kalitesiz malzemeyle fiyat düşürenler, belediyelerin evrak işlerinde tonla para kaldırması, sermayenin kısıtlı olması vs vs vs o kadar uzar ki bu liste.. olmadı işte. Denedim ve olmadı. En azından bunu diyebiliyorum. Denedim ve olmadı. Denemeseydim içimde kalacaktı. Şimdi bir cafeye girdiğimde daha farklı bakabiliyorum her şeye. Cafe işletmek gerçekten çok ayrı bir olay. Başka bir meslek. Ekose örtüler ve çiçeklerle iş bitmiyor yani. Arka tarafta kaynayan muhasebe kayıtları, maliye evrakları, gelir- gider tabloları işin ciddi kısmı. Bende pembe gözlüklerle başlamamıştım tabii ki, zorluğunu biliyordum az ya da çok ama ticaret denen şey, okulda öğrendiğimi sandığmdan çok farklı.
Ben sanat kısmında yer almak istiyorum. Kimse beni rahatsız etmesin, ellemesin, ben sadece model çalışayım. Bunların hesabını yapan, pazarlayan başkaları olsun. Ruhum emekçi sınıfındanmış meğerse..
Neyse.
Blog fırtınası diye bir şey başladı, twitter, instagram sayesinde unuttuğumuz bloglar sanki tozundan arınıyor gibi şimdi. Çok sevindirici! Hayır ben 30 gün boyunca her gün yazabileceğimden emin değilim. Aralık ayı çok enteresan geçiyor benim için, haftaya isteme falan durumları var, hemen arkasından söz- nişan aman aman! Yarım bırakmak istemiyorum artık, o yüzden hiç başlamıyım daha iyi.. Ama sanki bende barışabilirim blogumla gibi.. dur bakalım.
Sevgiler
Bukle