27 Nisan 2011 Çarşamba
eyyorlamam bu kadar
şimdi şöyle bir durum var, salaksan salaksındır. ötesi yok. saklamaya çalışmanın gereği yok. cesaretin varsa vardır, yoksa yoktur. korkak olup cesaretliymiş gibi davranmanın gereği yok.
23 Nisan 2011 Cumartesi
Yine, yeni, yeniden
İnsanın hevesi bu kadar kırılmaz ki! İki gün öncesine kadar blog girişi yapmak istediğimde o çirkin "mahkeme kararı" yazısını görmekten gına gelmişti.. Şimdi açık, bir saat sonra ne olur bilemem. Ne saçma işlerle uğraşıyoruz pes diyorum!
O kadar özledim ki buraya gelmeyi, arkadaşlarımı okumayı, içimi dökmeyi!
Bu ara aşırı şekilde pasta yapmak istiyorum... Kalk yap diyorsun iyi güzel ama hani vakit? Hani enerji? Aptal haldeyim :) Gerçi alıştım, her sabah buraya gelmeye alıştım, erken kalkmaya da alıştım tabii :) Komşularımın her sabah uğramasına alıştım, onlarla sohbet etmeye, uzuuun sessizlikler oluşmasın diye havadan sudan sohbet açmaya alıştım :) Evin faturalarını ödemeye alıştım mesela, sonraaa dükkanın faturalarını ödemeye de alıştım :) Bu uğurda yeni sezon ayakkabılarına uzaktan iç geçirip yoluma devam etmeye de alıştım :) Karşı apartmanda oturan dedikoducu teyzeye alıştım mesela, sürekli camda olmasına alıştım, sürekli bize bakmasına alıştım, nokia şarjı vs isteme bahanesiyle gelmesine alıştım, kibarca göndermeyi de öyle... :) Pısırık oğlunun sürekli sırıta sırıta bakmasına alışamadım yalnız. Bu tarafa bakarken kapıya toslayacak bir gün eminim, sabırla bekliyorum :))) Ama kapımızı önündeki hamile kediye alıştım, oda bana alıştı, yavrularını da sevdirecek umarım :)
Öyle işte :)
Emlakçıları kimse sevmiyormuş öğrendim, emlakçılar da insanları iyi dolandırıyormuş onu da öğrendim :) Ben iyi emlakçıyım ama valla bak :) Kimseyi sömürmedim :)
Böyle böyle geçiyor gidiyor günler. Daha güzel ve samimi yazılar da yazacağım ama sevgili büyüklerimiz akıllarına estikçe kapatırlarsa olmaz işte.. bakalım gelecek günler ne gösterecek? O zamana kadar öperim!
O kadar özledim ki buraya gelmeyi, arkadaşlarımı okumayı, içimi dökmeyi!
Bu ara aşırı şekilde pasta yapmak istiyorum... Kalk yap diyorsun iyi güzel ama hani vakit? Hani enerji? Aptal haldeyim :) Gerçi alıştım, her sabah buraya gelmeye alıştım, erken kalkmaya da alıştım tabii :) Komşularımın her sabah uğramasına alıştım, onlarla sohbet etmeye, uzuuun sessizlikler oluşmasın diye havadan sudan sohbet açmaya alıştım :) Evin faturalarını ödemeye alıştım mesela, sonraaa dükkanın faturalarını ödemeye de alıştım :) Bu uğurda yeni sezon ayakkabılarına uzaktan iç geçirip yoluma devam etmeye de alıştım :) Karşı apartmanda oturan dedikoducu teyzeye alıştım mesela, sürekli camda olmasına alıştım, sürekli bize bakmasına alıştım, nokia şarjı vs isteme bahanesiyle gelmesine alıştım, kibarca göndermeyi de öyle... :) Pısırık oğlunun sürekli sırıta sırıta bakmasına alışamadım yalnız. Bu tarafa bakarken kapıya toslayacak bir gün eminim, sabırla bekliyorum :))) Ama kapımızı önündeki hamile kediye alıştım, oda bana alıştı, yavrularını da sevdirecek umarım :)
Öyle işte :)
Emlakçıları kimse sevmiyormuş öğrendim, emlakçılar da insanları iyi dolandırıyormuş onu da öğrendim :) Ben iyi emlakçıyım ama valla bak :) Kimseyi sömürmedim :)
Böyle böyle geçiyor gidiyor günler. Daha güzel ve samimi yazılar da yazacağım ama sevgili büyüklerimiz akıllarına estikçe kapatırlarsa olmaz işte.. bakalım gelecek günler ne gösterecek? O zamana kadar öperim!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)