9 Aralık 2014 Salı

Bir kahve içeydik?

Arka komşu manyak çıktı blog. Zaten bende şans olsaydı :)

Bir gün aynı asansöre binip aynı kata çıktığımızı farkettiğimizde tanışmış olduk. Arka dairede oturuyormuş. Bende her zamanki samimi konuşma tarzımla iki üç cümle ettim ve geçtik evlerimize. Çalışıyor musun diye sormuştu, bende yok demiştim kadın çok sevinmişti. Çakamadım meseleyi blog. "Kime sorsam çalışıyorum diyo kimseyle görüşemiyorum" demişti. Üstüne varmadım. Meğerse kader ağlarını örmeye çoktan başlamış..

Ertesi gün Osi tam evden çıkmıştı kapı çaldı, pazara gidiyorum bir şey ister misin? diye. Yok dedim.

İki gün sonra tekrar karşılaştık kahve içelim diye tutturdu. İyi de kadını tanımıyorum. Tanımakta istemiyorum evet biraz yabani olabilirim :)) Yani gereksinim duymuyorum diyelim, arkadaşlarım var, bu siteden tanıdığım arkadaşlarım da var, ablam çok yakında oturuyor, Osi'nin zaten kaçta işe gidip, kaçta geldiği belli değil. Bazen erken geliyor, bazen geç gidiyor falan. Yani tabii ki tanışırız, kaynaşırız belki bir süre sonra ama herkese kalbimi açamıyorum ben yapım buna müsait değil. Yavaş yavaş, zamanla samimi olmak daha güzel bence. Herkesle samimi olmak gibi bir mecburiyetim de yok bana göre. Hele ki birden bire üstüme düşüyorsa bunalıyorum ve çekiyorum kendimi. Bende böyleyim işte. Yabani evet  :)

Ben kadını habire reddetmeye başladım, ben reddettikçe o üstüme gelmeye başladı, baktım böyle olmayacak bir gün tamam dedim ve kahveye gittim. yarım saat oturduk ve geri geldim. Bitti sandım, bitmedi. Bitmeyecekmiş meğer.

Ben kahveye gittikten sonra kadıncağız boyut atladı ve telefon numaramı istedi. Çünkü bazen kapıya geldiğinde evde yokmuşum gibi yapıyordum. Evet yapıyordum. Numaramı istediğinde yanlış vereyim diye düşündüm ama abartmak istemedim. Zaten kadın hemen önümde çaldırarak sağlamasını yaptı...

Sabah daha Osiyle kahvaltı yaparken aramalar başladı.. Evde misafirim varken aramalar, dışardayken aramalar.. kahve içelim mi arzu? işkembe çorbası yaptım içer misin arzu? (ciddiyim)

bende ne davet ettim, ne de kendim gittim. Ses tonum da eskisi kadar sıcak olmamaya başladı.. aramalar bitti. Kabus bitti mi? Kader diyorum ağlarını örmeye başlamış diyoruuum!

bukle

Bazen karşılaşıyoruz yine bahçede ya da kapıda.. Her gördüğünde orfe şikayeti. Köpeğim yani. Eskiden yoktu ama bu :) Bazı akşamlar osiyle spora iniyoruz aşağıya, site içindeyiz yani ve max 1 saat sürüyor. 9-10 arası gidiyoruz. Havlıyormuş. Elim kolum bağlandı. Sen misin kahve içmeyen?! Osi çok dalga geçiyor tabii :))

Ne yapıcaz bilmiyorum. Şimdilik bulduğumuz çözüm bir gece o gidiyor, bir gece ben. Birimiz hep evde. Dur bakayım ne olacak.

Bugün kek falan yapıp götürsem mi ne yapsam? Ev alma komşu al demişler malum :)))

8 Aralık 2014 Pazartesi

Şükür ve teşekkür

Enteresan bir dinginlik halindeyim bu aralar.
Sürekli bir şükür ve teşekkür hali. Tasavvufla da ilgilenmiyorum nedir bunun nedeni bilemedim.
Kötü durumlarda bile iyiyi görme çabası, akışına bırakma, olmuyorsa üstelememe ve keyfini çıkarma vaziyetleri.

Eski gergin, ısrarcı, zorlayıcı bukle geri planda duruyor galiba. Yeni bir yüz çıktı dışarı.Sebebini hiç bilmiyorum hayırlısı :)

Beğenilerim bile değişti sanki. Daha kasım ayının son haftası çıkarmıştım yeni yıl süslerimi. Gönlümce süsleyeyim dedim, süsledim de, Osi isyan etti bir süre "evi oyuncakçı dükkanına çevirdin" diye ama alıştı sonra :) Çaktırma blog, kimseye itiraf edemiyorum ama gözüme batmaya başladılar sanki! Boş olsun, düz olsun, yalın olsun, doğal kumaşlar, doğal dokular olsun diyorum kendime. Zaten english home sayesinde tüm evler cupcake ve çiçek motifli ıvır zıvırla doldu o yüzden mi sıkıldım acaba? Instagramda gördüğüm evler aynı tornadan çıkmış gibi. Pembeler, maviler, minik çiçekli motifler.. Hepimiz barbi olduk anasını satayım. Neyse herkesin kendi zevki tabi.

Herkesin yaptığı sıradan geldi bana hayatım boyunca. Sanki ben hep radikal mi oldum? Hayır sıradan bir insanım ama, geyikli taytım olmadı mesela, ya da ugglarım olmadı. Akıllı telefonu alalı iki ay oldu sen düşün.. Gerektikçe alma, yaşama taraftarı oldum hep. Bende böyle bir cinsim işte..

Hayat güzel. Gayet sıradan ve rutin. Sevgiliye yemekler yapmaca, evi temizlemece, ablayla kahve içmece, orfeyle bol bol vakit geçirmece yani. Mutluyum. Sıkılırsam değiştiririm :)

Hepimize keyfini çıkarttığımız günler dileğiyle blog

Bukle